Ucuz DLP, Çoğu Zaman Ucuz Kalmıyor

Önce düşük maliyetli DLP çözümlerinden başlayalım. Bu tür ürünler, lisans ücretlerinin düşüklüğüyle cazip görünebilir. Ancak kurulumdan sonra tablo değişir. Çünkü genellikle şu sorunlar ortaya çıkar.

• Yazılımın karmaşık yapısı nedeniyle yönetimi için ayrı bir ekip gerekir.
• Kötü mimari ya da zayıf optimizasyon nedeniyle ek donanıma ihtiyaç duyulur.
• Teknik desteğe ulaşmak zordur ya da bu hizmet ekstra ücrete tabidir.
• Güncellemeler ayrıca faturalandırılır.
• Sistem, olayları tutarlı biçimde tespit edemez; raporlar yetersizdir, arayüz ise kullanıcı dostu olmaktan uzaktır.

En büyük sorunlardan biri de şudur: Şirketiniz büyüdükçe bu sistem, büyümeye ayak uyduramaz. Gelecek planlarınız varsa ölçeklenebilir bir DLP çözümü şarttır. Aksi hâlde yeniden altyapı kurmak ve yeni lisanslar almak zorunda kalabilirsiniz. Bu da ilk yatırımın boşa gitmesi demektir.

Kısacası, başta “uygun fiyatlı” gibi görünen bir DLP çözümü, uzun vadede şirketin hem zamanını hem de kaynaklarını tüketen pahalı bir maceraya dönüşebilir.

Kaliteli Bir DLP’nin Fiyatının Arkasındaki Gerçek Ne?

Peki, neden bazı DLP çözümleri daha pahalıdır? Çünkü bu sistemler genellikle aşağıdaki avantajları beraberinde getirir.

• Gelişmiş analiz araçları sayesinde bir uzman, binlerce cihazı tek başına yönetebilir. Bu da ek personel ihtiyacını azaltır.
• Hem bulutta hem de şirket içi sunucularda çalışabilir. Yüksek optimizasyon seviyesi sayesinde ek donanım gerekmeyebilir.
• Teknik destek fiyatın içindedir.
• Güncellemeler düzenli gelir; ekstra ödeme istenmez.
• Hazır güvenlik politikaları vardır ve ihtiyaca göre özelleştirilebilir. Sıfırdan politika yazmak zorunda kalmazsınız.
• Tüm kullanıcı işlemleri ayrıntılı biçimde kaydedilir.
• Kullanıcı dostu bir arayüze sahiptir.
• Otomatik raporlama seçenekleriyle her departman için özel raporlar oluşturulabilir.

Bu DLP Sistemi Değer mi?

Bunu anlamanın en doğru yolu test etmektir. Güvenilir üreticiler, tam özellikli deneme sürümlerini sınırsız kullanıcıyla test etmenize izin verir.

Testi mutlaka yoğun yük altında gerçekleştirin: Sistem hangi olayları yakalıyor, hangilerini gözden kaçırıyor? Ne kadar etkili çalışıyor? Sağlıklı bir değerlendirme için en az bir ay boyunca aktif olarak kullanmanız önerilir.

DLP’yi doğru test etme rehberine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Yatırım Ne Zaman Geri Döner?

Diyelim ki gerekli testleri yaptınız ve tüm ihtiyaçlarınıza uygun bir sistemi seçtiniz… Bu noktada artık “maliyet” değil, “yatırım” demeye başlayabilirsiniz.

Peki, bu yatırım kendini ne zaman amorti eder? DLP çözümlerinde bu süre ortalama 3 ila 5 yıl arasındadır. Ancak bazı durumlarda çok daha kısa olabilir. Örneğin, bazı dolandırıcılık vakalarının erken tespiti sayesinde 6 ayda kendini amorti eden sistemler de görülebilir.

Uzun Vadeli Yatırım

Bugün güvenlikten tasarruf etmeye çalışmak, yarın veri sızıntısı, dolandırıcılık, yasal yaptırımlar, itibar kaybı ve müşteri kaybı gibi daha büyük zararlara yol açabilir.

Bu yüzden DLP seçerken “Bu sistem ne kadar?” değil, “Bu sistem bana ne kazandırır?” sorusunu sorun. Personel tasarrufu, risk azaltma, hızlı müdahale gibi katkılarına odaklanın.

Son Bir Benzetme: Bisiklet mi, Otomobil mi?

Elinizde iki seçenek var: Ya bisiklet alırsınız ya da otomobil. Evet, bisiklet ucuzdur; ama Mardin’den İstanbul’a onunla gitmeye kalkarsanız yolda perişan olabilirsiniz. Konaklama, yorgunluk, riskler… Hepsi birikince belki de daha pahalıya gelir.

Otomobil ise sizi güvenli ve konforlu bir şekilde hedefinize ulaştırır. İlk başta pahalıdır; ama uzun vadede avantajlıdır.

DLP seçimi de aynen böyledir. Ucuz olan cazip gelebilir; ancak hedefinize ne kadar sürede, nasıl ve hangi bedelle ulaşacağınızı düşünün.